Medya55

Selamlarrr;

Bugün sizlere öyle bir kitabın yorumu ile geldim ki daha önce hiç bu kadar naif bu kadar zarif bir aşk hikâyesi okuduğumu hatırlamıyorum;

MÜREKKEBE BOYANAN SARDUNYA

Mislina Ankara Üniversitesi Edebiyat Bölümünde okuyan kavgada gürültüden uzak durmaya çalışan hayatı nezaket çerçevesinde ve doğularıyla yaşayan çok başarılı bir öğrenci.

Lakin kızımız kendi sınıfında olan kimseyle konuşmayan Akif Selim’e sırılsıklam aşık…Sırf bu yüzden yurttan ayrılıp Akif Selim’in oturduğu apartman da minik bir daire kiralayan, ama çok geçmeden de bu daire’yi sardunya çiçekleri, köpeği Çakır ve kuşu Kumru ile birlikte minik bir aile’ye çeviren tabir-i caizse dokunduğu her şeyi güzelleştiren bir genç kız…

Akif Selim ise genç kızın duygularından habersiz, kendi dünyasında yaşayan dışarıdan bakan herkesin soğuk ve hayalet olarak nitelendirdiği, biraz da rahatsızlıkları olan bir genç…

İkilinin konuşmaları hiç beklemedikleri bir an da Mislina’nın Akif Selim'in hasta olduğunu fark edip elinde mandalina dolu bir tabakla kapısını çalmasıyla başlıyor. Peşinden yavaş yavaş gelen mesajlaşmalar sınav zamanlarında birbirlerine çorba ve ıhlamur getirmeleri ve otobüs durağında birbirlerini beklemeleri…

Kitap’ta karşılık beklemeden seven bir kalp öyle güzel öyle saf anlatılmış ki nasıl başladım ne zaman bitirdim gibi hissediyor insan…

Eminim ki sizde çok seveceksiniz…

Bir gün ellerin ellerimle ısınacak, sardunyalarım mürekkep mavisi gözlerine boyanacak ve kalbin kalbimle tanışacak. Öyle olmasaydı eğer, kurduğum hayallerin seni bana getirmeyeceğine nasıl inanırdım?

Sevgiyle Kalın…