Medya55

Ana ve Reid’in yıllardır süren evlilikleri, sessiz bir rutine hapsolmuştu.

Yıllardır özlemini çektikleri bebekleri Charlie doğduğunda, yaşayacaklarını düşündükleri sevinç Ana’nın doğum sırasında yaşadığı bir komplikasyonla hem bedeni hem ruhu saran bir felçle yarım kalmıştı.

Eşi Reid her gün onun yanında durup anlamaya çalışsa da çaresizliğin gölgesi her adımlarına sızıyordu. 

Tam her şey derin bir karanlığa gömülmüşken,beklenmedik bir haber geldi.

New York’un en görkemli en parlak ve gözde binası olan Deptford Apartmanları'nda bir daire kazanmışlardı.

Central Park’a bakan pencereleri ile bu ev bir lütuf gibi görünüyordu.

Ama taşındıkları ilk gece, apartmanın sessizliği bir ağırlık gibi çöktü.

Koridorlardan fısıltılar yükseliyor, eski duvarlar adeta onları izliyordu. Charlie’nin gülüşü bile yankılanıyor, gölgelerle birleşiyordu.

Nox Yayınevi moderatörlüğünde okuduğum Dehşet Apartmanı kitabı oluşturduğu gotik atmosfer ve korku ögeleri ile son zamanlar da en hızlı okuduğum kitap oldu...

Eğer bu türde okumalar yapıyorsanız,Rosemary'nin Bebeği filmini sevdiyseniz eminim ki bu kitabı da çok seveceksiniz lakin böcek fobiniz varsa biraz etkilenebilirsiniz...

Sevgiyle Kalın...