Kudüs'ün Kutsallaşma Süreci
Herkese Selamlar;
Filistin de Yaşanan Utanç Yazı Dizimizin Yeni Bölümü ile karşınızdayım …
Bir önce ki yazım da size Netenyahu’nun yaptığı açıklamalardan ve eylemlerini bağdaştırdığı Yeşeya Kehanetlerinden bahsetmiştim. Bugün de sizler için Kadim Şehir Kudüs’ün kutsallığını ve Yahudiler için neden önem taşıdığını anlatmaya çalışacağım…
Kudüs ya da Yahudilerin benimsediği İbranice ismiyle Yeruşalayim/Yeruşalim, onlar için kıble ve kutsal bir şehir olarak görülür.
Yahudi kutsal metinlerine göre Kudüs ile Tanrı arasında özel bir bağ vardır. “Yahve Siyon’da oturur” (Yoel 3:21)
Peki neden?
Biz Müslümanların ilk kıble olarak benimsediği Mescit-i Aksa aynı zaman da Yahudilerin kıblesi sayılan Süleyman Mabedi’nin bir zamanlar inşa edildiği bu şehir…
Kudüs dürüstlük sembolü ve adaletin, hakkın yeryüzündeki dağıtım merkezi olarak betimlenmiştir. “O zaman Kudüs’e, `Yahve’nin tahtı diyecekler. Yahve’nin adını onurlandırmak için bütün halklar Kudüs’te toplanacak.”
Geçen yazım da bahsettiğim kehanetler, Hz. Süleymanın bir zamanlar burada yaşamış olması,ahit sandığının burada olduğuna dair inanç Kudüs’e kozmolojik değer biçmiş ve şehrin kutsallığının tamamen kendilerine ait olmasını istemişlerdir.
Arz-ı Mevud Ülküsü
Yahudiliğin Filistin topraklarını ezel ebed kendilerine vaad edilmiş topraklar olarak görmeleri özelde Kudüs’ü, genelde Filistin topraklarını sahiplenmesine verilen isimdir.
Tevrata göre Allah, İsrailoğulları’nı üstün ırk olarak yaratmış ve onların atası sayılan Hz. İbrahim’e ise Nil’den Fırat’a kadar olan toprakları ona ve soyundan gelenlere ödül olarak vermiştir.
Bu topraklara ilk olarak Hz Yuşa zamanında giren Yahudiler Kudüs kralı Adonizedek liderliğindeki yerlilerin müttefik ordusu arasındaki çatışmada kralın yenilmesi, bu savaşta Tanrı’nın İsrailoğulları’na yardım etmesi, hatta İsrailoğulları savaşı kazanıncaya kadar güneşi ve ayı yerinde tutması ve güneşin tam bir gün batmaması, Tanrı’nın İsrailoğulları için savaştığı bilgisini verirler.
Kudüs, İsrailoğulları tarihine Hz. Davut ile girse de asıl kutsal saydıkları mabed Hz. Süleyman zamanında yaptırılmıştır. Burada mabet yapılmakla şehir dini bir anlam kazanmaya başlamış, kutsallaşmanın ilk adımları atılmıştır.
Kudüs’ün tamamen kutsal şehir olması ise M.Ö 586’da Babil kralı Buhtunnasr saldırarak Yehuda devletini tarihten silmiş, mabedi yıkmış, İsrailoğulları’nı Babil topraklarına sürmüştür.
Yaklaşık bir buçuk asır önce İsrail devletinin yıkılmasıyla İsrailoğulları’nın ihtiyaç duydukları merkezileşme siyaseti sonucu Kudüs’ün kutsallaşması fikri, artık reel bir mesele olarak tecrübe sahasına çıkmıştır.
Eski Ahit’te yer alan bir söze göre ise ; İsrailoğulları Babil ırmaklarının kıyılarında oturup vatan özlemiyle “Ey Kudüs, seni unutursam sağ elim kurusun. Seni hatırlamaz, Kudüs’ü en büyük sevincimden üstün tutmazsam dilim damağıma yapışsın.” (Mezmurlar 137) diyerek ağlamışladır.
Sürgünler,ölümler,soykırım,kehanet,vaad edilen topraklar düşüncesi ve sayamadığım nice bahane zulmü, çocukları,öldürmeyi,savaş kurallarını hiçe sayıp yaşam alanlarına saldırmayı,soğukta aç susuz bırakmayı,haklı kılmaz gün gelir aldığın her nefeste yarım bıraktığın hayatların vebalini ödersin.
Sevgiyle Kalın…
Benzer Haberler
67 Yaşında ki Kadın Ağaçtan Düştü
Alaçam da Mevlit Yemeği Yiyen 29 Kişi Zehirlendi
Samsun'da Feci Trafik Kazası
Vezirköprü’de Korkunç Olay : 26 Kaz Telef Oldu
RTÜK'den Karartma Cezası Alan Halk Tv Üzerine Basın Açıklaması
ATAKUM İYİ PARTİ İLÇE BAŞKANLIĞI YENİ HİZMET BINASININ AÇILIŞI TÖRENLE GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Samsun’da Yağmur Alarmı: Yeni Hafta Sağanakla Başlıyor
Atakum'da İnşaat Hırsızlığı