Medya55

Her milletin tarihinde bir gün vardır ki, o gün yalnızca bir zafer değil; varlığın, onurun ve geleceğin teminatıdır.

Türk milleti için o gün, 30 Ağustos 1922’dir.

O gün Dumlupınar’ın tozlu bozkırında sadece bir savaş verilmedi.O gün, bir millet varlık-yokluk kavgasına girdi.

Ve karanlığın ortasında, mavi gözlerinde ufukları taşıyan, güneş saçlarının ışığıyla umut yakan Mustafa Kemal’in sesi duyuldu:

“Ya istiklâl, ya ölüm!”

Bu söz, sadece bir emir değildi; bir milletin kalp atışıydı.Mehmetçik süngüsünü takarken, arkasında annesinin duasını, çocuklarının hayalini, milletinin umudunu taşıyordu.

Toprağa düşen her can, yalnızca canını vermedi kendisinin çocuklarının hürriyetin bedelini ödedi.

30 Ağustos, Türk milletinin küllerinden doğduğu gündür.

Boyunduruk altında yaşamayı reddeden bir ulusun dünyaya meydan okuduğu gündür.

Ve o gün, Türk’ün iradesi, yeryüzünün hiçbir gücünün esir edemeyeceğini haykırdı.

Bugün bize düşen, yalnızca o zaferi anmak değildir.

Bugün bize düşen, o zaferin mirasını yaşatmak, birliğimizi korumak, bayrağımızı yere düşürmemektir.

Çünkü 30 Ağustos yalnızca geçmiş değildir.

30 Ağustos, yarınlarımızın da teminatıdır.

Şehitlerimizin ruhu şad, milletimizin yolu daima aydınlık, 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.